Halep
2011 -
2013
ZULEYHA ALTINTAS DEMET TASPINAR DENIZ BESER NICOLE RIEFOLO ARTTRANSPONDER BERLINERPOOL HURI KIRIS DENIZHAN OZER DORIS KOCH MANUELA MACCO SYLVIO PALLADINO ECE BUDAK BANU TAYLAN STEFAN ENDEWART RUSSEL ZEHNDER SECIL YAYLALI ISA ANDREU ARZU ARDA KOSAR NANCY POP MALIN LENNSTROM NURGUN OZMELEK KOTTI SHOP ARTPROJECTBROCKMANN ELMAS DENIZ OZGUR DEMIRCI NICOLE DALDANISE TURKAN AKKULAK KOC BANU TAYLAN COCKAIGNE RUM46 YAVUZ KILICER ELIZABETH ARO AMINA ZOUBIR DIDEM DURUKAN JOMA CIGDEM MENTESOGLU DEMET YALCINKAYA KAREN BARTRAM BERND RIEHM BARIS MENGUTAY GONUL NUHOGLU ORTA FORMAT VALENTINA KARGA ANGELO MOLINARI FERNANDO GARBELOTTO GIORGIO CAIONE JULIA IRENE SMITH JOHANNES WILLI BENI BISCHOF EVELINE WUTRICH DOMINIK CAROLYN RIDDELL OLIVIA VALENTINE ASLIEMK ERIM BIKKUL ANJA UHLIG
LOADING
AslieMk, M. Cevahir Akbaş, Züleyha Altıntaş
Açılış 18 Nisan 2018 18.00
Serginin açık olduğu diğer günler: 19 Nisan - 20 Nisan - 21 Nisan - 22 Nisan - 27 Nisan - 28 Nisan - 29 Nisan - 3 Mayıs - 4 Mayıs - 5 Mayıs Perşembe - Cuma 14.00 - 19.00
Cumartesi 11.00 - 15.00
diğer günler randevu ile

Bu sergide AslieMK, M. Cevahir Akbaş ve Züleyha Altıntaş’ın bellek üzerine farklı yaklaşımlarını bir araya getiriliyor.
Züleyha Altıntaş’ın Arnolfini çiftinin imgesini yeniden ürettiği kuklaları, Kuzeyli ustanın sahneye taşıdığı “evlenme anı”nı oyunsallaştırıyor. Eyck’ın statik figürleri kuklaya dönüşürken, evli çift, onları canlandıran ellerin “eyleme hali”ne teslim oluyor. Soluk almak için el'e gereksinim duyan kuklalar, toplumsal bir sözleşmenin kadın ve erkeğin hayatını biçimlendirişine gönderme yaparken “düzenin eli”ni de akla düşürüyor. Evliliğin bir toplumsal statü olarak salık verilişi, Eyck'ın yapıtında belgelenirken, Arnolfini çiftinin kuklalaşması toplumsal mekanizmaların dayattığı evlilik belgesini adeta yeniden üretiyor. İzleyicinin elleriyle can verebileceği kukla çift, kadın ve erkeğe biçilen rollerin anıştırmasına da dönüşebilir; sanat tarihinin en bilinen çiftlerinden birini durağanlıktan sıyırarak eğlenceli de kılabilir...
Sergide AslieMk'nın ilk performansları "To find out (free side)"ın yanı sıra "Anı" ve ""Toprak, mahsul ve ofis için hiperağıt" yer alıyor. To find out (free side) 2012 yılında, Belgrad Ormanı’nda karşılaştıkları bir umumi tuvalet inşaatının geçmiş uygarlıklardan kalan bir mezarlık sanmaları ile başlıyor ve mezar taşlarına bir kutsal kitabı okur gibi Wiliam Gibson’ın "Neuroromancer"ını okuyor ve kendilerine özgü aygıtlarıyla yapının şifresini çözmeye girişiyorlar. Silo ise Türkiye'deki ulusal kentsel dönüşüm projesinde özelleştirilmesi planlanan İstanbul Haydarpaşa'da bulunan Tahıl Yönetim Kurulu'nun tahıl silo binası için bir hiper metin. Yatay olarak okunduğunda anlaşılır olan mesaj, binanın dikey etkisiyle dikey olarak okunduğunda değiştiriliyor. Bu, resmi tarih yazımında yeni bir okuma potansiyeline işaret ediyor. Sergide ayrıca ikilinin Performistanbul için ürettikleri "Anı" isimli işlerinde AslieMk'nın birbirinden farklı yaşam dönemleriyle bağlantılı anılarına ait ses kayıtlarına yer veriliyor.
Cevahir Akbaş, Avcı (Hunter) isimli serisinde babasının avcı kimliğiyle, kendi kafasında oluşturduğu avcı kimliğini birleştiriyor. Bireysel öyküsünü yansıttığı fotoğraflarda avcı gerçekle kurgu arasında gidip gelen bir karaktere dönüşüyor. Babasını, hiç tanımadığı “avcı” kimliğiyle tüm orman boyunca takip eden Cevahir Akbaş sadece gözlemlemek istediğim bir “av hikayesi” değil, aramızda bir avcı ve avcı olmakla karşı karşıya olan bir güç mücadelesini bize aktarıyor.






