Nadire Kabineleri ; 16. yüzyıl Avrupa'sında ortaya çıkan, belki de merak uyandıran ilk sanat müzayedeleri idi ya da toplanan farklı malzemenin cazibesi veya hepsini tek bir bağlamda bir araya gelmesinin şaşırtıcı heyecanını tetikliyordu; tıpkı sanat sergileri gibi…

PASAJ kurucularından Seçil Yaylalı kürasyon aşamasında da, bu soruyu akılda tutarak, sanatçılarının kendi eserlerini ve esinlendikleri objeleri sergileyebileceği bir alan yaratmak istedi.

Bu sergi, sanatçılar için özel, ilginç olan nesneleri toplamanın ve sergilemenin ötesine geçerek, modern bireyin kendi dünyasına dair sorular sormaya, bilgiye, anılara ve duygulara dair kişisel bir arşiv oluşturma sürecine dair bir keşif yolculuğu.

Secil Yaylalı’’nın kavramsal çerçeveyi kurgulaması üzerine yerleştirmede yerini alacak her sanatçı; PASAJ için özel ürettiği bir kabine ve bir ilham nesnesinden yola çıkarak ziyaretçilere keşfetmeleri için benzersiz bir hikaye sunmaya hazırlanıyor. Yerleştirme bir oyun alanına dönüşüyor ve seyirciden; nesne ve esin kaynağı olan kabine arasındaki ilişkiyi keşfetmesini talep ederek, etkileşimli bir diyaloğa evriliyor.