Halep
2011 -
2013
ZULEYHA ALTINTAS DEMET TASPINAR DENIZ BESER NICOLE RIEFOLO ARTTRANSPONDER BERLINERPOOL HURI KIRIS DENIZHAN OZER DORIS KOCH MANUELA MACCO SYLVIO PALLADINO ECE BUDAK BANU TAYLAN STEFAN ENDEWART RUSSEL ZEHNDER SECIL YAYLALI ISA ANDREU ARZU ARDA KOSAR NANCY POP MALIN LENNSTROM NURGUN OZMELEK KOTTI SHOP ARTPROJECTBROCKMANN ELMAS DENIZ OZGUR DEMIRCI NICOLE DALDANISE TURKAN AKKULAK KOC BANU TAYLAN COCKAIGNE RUM46 YAVUZ KILICER ELIZABETH ARO AMINA ZOUBIR DIDEM DURUKAN JOMA CIGDEM MENTESOGLU DEMET YALCINKAYA KAREN BARTRAM BERND RIEHM BARIS MENGUTAY GONUL NUHOGLU ORTA FORMAT VALENTINA KARGA ANGELO MOLINARI FERNANDO GARBELOTTO GIORGIO CAIONE JULIA IRENE SMITH JOHANNES WILLI BENI BISCHOF EVELINE WUTRICH DOMINIK CAROLYN RIDDELL OLIVIA VALENTINE ASLIEMK ERIM BIKKUL ANJA UHLIG
Fernando Garbelotto &
Angelo Molinari
Bulutlarda buluş benimle
Giorgio Caione küratötlüğünde
Garbelotto’nun tuvallerinden yapılmış dokumaları, kendiliğinden bir uzamı temsil ediyor ve çevresindeki her şeyi bir ütopya oyunuyla, bizim mantık çerçevemize uymayacak, sadece esrarengiz fraktal şekiller aracılığıyla anlaşılabilir şekilde bastırıyor. Doğa hiç bitmeyen döngüsünde fraktalleri bir düzen olarak kullanıyor. “Bulutlar küre değildir – diyordu fraktal geometrinin kurucusu, Mandelbrot, – dağlar koni değil, kıyılar da daire değildir.”
Molinari’nin resmi, atölyesinden başlayarak tüm alanı boydan boya geçiyor. Tuval Amerikan soyut ressamlarında olduğu gibi yerde, ama Molinari’nin ellerinde kocaman çin fırçaları var. Sanatçı alanı ölçmek yerine esaslı ve ezici hareketleriyle, aynı sınırlarda zorladığı renkleri tuvalin sınırlarından taşırarak ve bu dinamik gerilim aracılığıyla kendi anlam dengesini bularak alanı istila ediyor. Bu bir ritm ve uzam buluşması.
Molinari ve Garballotto çok fonksiyonlu mekan PASAJist’in, İstanbul’un merkezindeki deneysel bağımsız sanata adanmış odasında buluşuyor. Bu buluşma bir kez daha diğerleriyle ilişki halindeki kendinizi düşünmek, dünya ile ilgili düşüncenize şekil vermek, bulutların parlaklığı aracılığıyla uzama bir iz bırakmak için.

