Halep
2011 -
2013
ZULEYHA ALTINTAS DEMET TASPINAR DENIZ BESER NICOLE RIEFOLO ARTTRANSPONDER BERLINERPOOL HURI KIRIS DENIZHAN OZER DORIS KOCH MANUELA MACCO SYLVIO PALLADINO ECE BUDAK BANU TAYLAN STEFAN ENDEWART RUSSEL ZEHNDER SECIL YAYLALI ISA ANDREU ARZU ARDA KOSAR NANCY POP MALIN LENNSTROM NURGUN OZMELEK KOTTI SHOP ARTPROJECTBROCKMANN ELMAS DENIZ OZGUR DEMIRCI NICOLE DALDANISE TURKAN AKKULAK KOC BANU TAYLAN COCKAIGNE RUM46 YAVUZ KILICER ELIZABETH ARO AMINA ZOUBIR DIDEM DURUKAN JOMA CIGDEM MENTESOGLU DEMET YALCINKAYA KAREN BARTRAM BERND RIEHM BARIS MENGUTAY GONUL NUHOGLU ORTA FORMAT VALENTINA KARGA ANGELO MOLINARI FERNANDO GARBELOTTO GIORGIO CAIONE JULIA IRENE SMITH JOHANNES WILLI BENI BISCHOF EVELINE WUTRICH DOMINIK CAROLYN RIDDELL OLIVIA VALENTINE ASLIEMK ERIM BIKKUL ANJA UHLIG
yeni mekan yeni PASAJ
a new PASAJ in a new space
Katılımcı sanat projelerinin hem sanatçılar, hem katılımcılar, hem de PASAJ üzerindeki dönüştürücü etkisini önemsiyoruz. PASAJ’da gerçekleşen projelerde daha çok mahalle, arkadaşlıklar, ilişkiler, ana tanık olma, mahalledeki hızlı değişim süreci üzerine kurgulandı. Sanatçıların sanat çevresi dışından kişilerle beraber paylaştığı bu süreçte farklı yaş ve sosyal altyapılar arası biraradalıklar oluştu.
Pasaj 2010’dan bu zamana kadar 5 defa yer değiştirdi ve her seferinde bulunduğu mahallenin yereliyle bağ kurarak yeniden şekillendi. 2017 Haziran ayında üç yıldır işbirliği kurduğumuz İsmail’in mekanının yıkımıyla Tarlabaşı'nı terk etmek durumunda kaldık. Sadece biz değil, artan kira sebebiyle komşularımız da şehrin farklı noktalarına ya da memleketlerine gittiler.
İlk defa aldığı göç sayısından fazla göç veren İstanbul’da PASAJ yeniden yer değiştirerek Karaköy’e yerleşti, içinde bulunduğu Mumhane caddesindeki Nimet Han ve etrafındaki hanlarla işbirliği yürüterek projelerine devam ediyor. Burada mekanın belleği üzerine odaklanıyor, içinde bulunduğu odanın, Nimet Han’ın ve Karaköy’ün yapısı, imkanları, geçmişi ve geleceği üzerine çalışıyoruz. Hızlı bir sosyal değişim geçirdiğimiz bugünlerde, kolayca yitmekte olan, yitmesinin de önemli olmadığı savunulan belleği görünür kılmayı amaçlıyoruz.
Davet ettiğimiz sanatçılara mekana oyuncu bir şekilde müdahale etmelerini öneriyoruz. Nisan 2018’de gerçekleşen ilk sergi “Loading”de AslieMk, Cevahir Akbaş ve Züleyha Altıntaş’ın bellek üzerine farklı yaklaşımlarını bir araya geldi. İnez Piso küratörlüğündeki ikinci sergide Hacer Kıroğlu “Karaköy’de Sessiz Kare” için, PASAJ’ın kare şeklindeki odasını, çevresindeki semti sürekli değiştiren bir fırtınanın merkezi olarak belirledi. İşlerini, eski geleneksel handan Karaköy'ün gizli çatı katı kiliselerine kadar, dört farklı mekana yerleştirdi. Eylül 2018’de ise çalışmalarında standart, birim, düzen, rastlantısallık gibi kavramları temel alan Ezgi Tok “Artakalan” yerleştirmesiyle mekan zeminine müdahalede bulundu.
PASAJ yeni dönem programını “Aklımı kurcalıyor, ruhuma dokunuyor” adı altındaki proje dizisi ve bunlara bağlantılı buluşmalar şeklinde planladı. Sergi formatından çok sanatçı ve katılımcıların deneyimleme ve buluşma alanı formatında etkinliklerine devam ediyor. Bu programla Roberto Cimetta'nın Tamteen fonuyla 2019 yılında desteklenen PASAJ “sanatsal ifade özgürlüğü” ve “mekanın belleği”ne eğilmeyi amaçlıyor. Daha önceki senelerde olduğu gibi yine katılımcı ve sosyal odaklı çalışmak isteyen sanatçıları destekliyor.
PASAJ hosts exhibitions, interventions, workshops, talks, performances of local and international artists that do socially engaged and participatory art projects. It seeks ways to facilitate skills exchange and tries to establish an environment where artists may encounter different communities. It respects the local knowledge, history and memory of a place. Relocated 5 times, each time PASAJ experienced different milieu’s conditions and social assets.
Now located in Karakoy neighborhood, PASAJ organizes a series of exhibitions and network meetings under the name of “Bothers my brain, touches my soul”. The program concentrates on freedom of artistic expression investigated in various levels and directions. Today we witness an overall increase in the suppression of freedom of expression. PASAJ as well directly faced a harsh censorship during its curatorial job in the 4th Istanbul Children and Youth Biennial in 2016. That groundbreaking event pushed us to regularly participate in artist solidarity meetings against censorship in Turkey, and to more deeply investigate the mechanisms and consequences of this phenomenon: what happens to the artists and their practices in today’s challenging circumstances? In this relentless crackdown of free speech, which tools do they use to produce? Do they self-censor their own work? What are the precautions of being an artist today? Aware of the ongoing situation, we would like to investigate different practices and experiences. By doing so, we seek for unhampered transmission of thought.
In connection, PASAJ continues to explore the concept of memory, giving place on its schedule to the events developed around this matter. We consider the value of memory vital to experience, especially through the fast changing memory of events/places in Istanbul and contemporary Turkey: brutally gentrified neighborhoods, inaccessible public spaces, abolished/displaced landmarks; statues, sculptures, fountains. We believe that we can recall participatory memory practices, social representations of the forgotten or unknown past through socially engaged art projects produced in situ that invite the inhabitants around to share, discuss, collect and learn from the experiences together.
As a result of the project “Bothers my brain, touches my soul” we expect to move away from the difficulties of fighting alone and unite through commons, similarities, awareness and recollections.