“Hareketli metin; ne o, ne o olmak istemediğiniz sıkıntılara yol vermek, seçenekleri çoğaltmak istiyor. Popüler olanı teğet geçip gönlünün istediği yoldan, seçenek dışı olandan yana yürümek, uçup gitmek istiyor (Hemen her yerde parmağı olan

Yüksek Sanat Kurulu’na rağmen)”.

​

Gülçin Aksoy, 2017 yılında, Perşembe Pazarı’ndaki stüdyosunda Sevdiğim Aile Mezarlığı isimli bir sergi gerçekleştirdi. Sergideki hareketli duvar metni ‘0 veya 1 sin’ olarak kodlanmıştı, ikiliklerden dem vururken, aradaki ‘O‘ları yani 3. tekil şahısları veya ilişkileri vurguluyordu. Aksoy, kömür karası duvarlar inşa etmiş, üzerine “hareketli” dediği uçuşan metnini yerleştirmişti. Sanatçı atölyesini terkettiğinde kara tahtayı anımsatan hareketli metin, sergilendiği şekliyle duvarda kalmıştı.

 

Bu kez, inşa edilmiş sentetik bir organizmanın, Yüksek Sanat Kurulu'nun işleyişine dair bir başka duvar metni PASAJ mekanında yer alıyor.

​

Gülçin AKSOY Eylül ayında akademisyen ve küratör Shulamit Bruckstein küratörlüğünde Freud’un “kara kıta” olarak adlandırdığı dişil arzudan hareketle “Wednesday Society. Homage to Beral Madra” isimli serginin dört kadın sanatçısından biri. Aksoy'un PASAJ'da gerçekleştireceği Hareketli Metin - “Yüksek Sanat Kurulu” Antik Palace’ta açılacak “Wednesday Society. Homage to Beral Madra”da sergileyeceği iş ile paslaşıyor.

​

Atölye:

Sergi boyunca gerçekleşecek workshop vasıtasıyla hareketli metne destek isteniyor. “Bir sentetik organizma nasıl yoldan çıkar veya çıkarılır?” sorusundan hareketl bilindik işleyişte işlemeyenin peşinden gidip dağınık, darmadağınık olabilmenin olasılıkları ile boğuşur, düşünür paslanır, oturur, kaşınır, yazar, çizer halde bulabiliriz kendimizi.

       

​